31 Ağustos 2018 Cuma

Kabak Detoksu

Evet bugün diğer yazılarımdan çok farklı bir yazı ile karşınızdayım :) Herkes gibi ben de ne kadar zayıf (!) olsam da kilo vermeye çalışıyorum dönem dönem. Çünkü bazen yemek konusunda aşırıya kaçmış olabiliyorum. Bu da sanırım aile ile yaşamanın bir sıkıntısı. Çünkü annem çok güzel yemekler yapıyor ve ben karşı koyamıyorum. Halbuki anneme sürekli benim sevmediğim yemekleri yapması konusunda baskı uyguluyorum :D her neyse konumuza gelecek olursak diyet yapmak istiyordum fakat bu ortamda zor olacağını düşündüğümden hep erteliyordum. Birgün instagramda gezinirken takip ettiğim kişilerden biri (şuan kim olduğunu hatırlamıyorum eğer hatırlarsam buraya linki koyarım) "Kabak detoksu/diyetini yapan var mı?" diye bir soru sormuştu ve cevapların çoğu yaptığından ve olumlu sonuç aldığından bahsetmişti. Diğerleri zaten benim gibi ilkkez duyuyordu. O cevapları gördükten sonra araştırayım dedim ve çok kolay benim yapabileceğim bir detoks olduğunu gördüm. Öncelikle şunu söylemem gerekiyor detoks diyince aklınıza su gelmesin. Yani o tadı kötü sulardan içmeyeceğiz. Aksine çok lezzetli şekilde kilo vereceğiz hem de 3 günde!!! Bu detoks 3 gün yapılıyor ve 1-5 kilo arasında vermenizi vaadediyor. Denemeye değerdi benim için çünkü 3 gün hiçbir şey değildi ve kabak detoksunda yiyeceğim şeyi zaten çok seviyordum. Tek sorunum içine etimek doğramadan nasıl yiyecektim :D Şimdi geçelim detoks listemize.

Sabah Kahvaltısı
  • 2 tane haşlanmış yumurta
  • 30 gr kadar beyaz peynir veya lor peyniri (isterseniz maydanoz koyabilirsiniz)
Burda bir not düşmek istiyorum. Ben haşlanmış yumurtada sarısını sevmediğim için yumurtaları haşladıktan sonra küçük küçük kesip beyaz peynir veya lor peyniri ile karıştırdım o şekilde yedim.

Ara Öğün
  • Sevdiğimiz bir meyveden 1 porsiyon (C vitamini bakımından zengin meyveler tercih sebebi)

Öğle Yemeği
  • 2 tane orta boy kabakla yapılmış kabak sote (Bildiğimiz yeşil kabak (kızartması da yapılan) rendeliyoruz ve yağsız tavada soteliyoruz. Tuz harici istediğiniz baharatları atabilirsiniz. Dereotu da çok yakışıyor. Soğuduktan sonra 2 yemek kaşığı kadar yoğurt ilave ediyoruz.) 

Ara Öğün
  • Sevdiğimiz bir meyveden 1 porsiyon (C vitamini bakımından zengin meyveler tercih sebebi)

Akşam Yemeği
  • 2 tane orta boy kabakla yapılmış kabak sote 

Bu detoksu yaparken günde en az 2 litre su içmeyi ihmal etmeyin. Ayrıca istediğiniz kadar şekersiz çay ve kahve tüketebilirsiniz. 
Bu detoksu 3 günden daha fazla yapmamalısınız. Birdaha yapmak isterseniz en az 15 gün ara vermeniz gerekiyor.

Ben günde 4 kabak yerine (öğle ve akşam yemeği toplamı) 2 kabakla yaptım çünkü 4 kabak bana çok fazla geldi. Ben bu detoksu en azından ayda bir yapacağımı düşünüyorum çünkü hem karnınız doyuyor hem de zayıflıyorsunuz hem de gerçekten lezzetli. Ayrıca ben ilk gün mısır yedim çünkü canım çok çekmişti. İkinci günde kaşık kadar pilav yedim ve ben yaptığım kabaklara maalesef birazcık tuz ekledim çünkü tuzsuz yaptığımda kabağın tadından dolayı yiyemedim. Yoğurda sarımsak ekledim o da tansiyonumu düşürdü ama azıcık tuz eklediğimde gayet mutlu şekilde yedim. Hatta ikinci günde bana 1 öğünde 1 kabak bile fazla gelmeye başladı. Akşam yiyeceğim kabağın neredeyse %75ini yedim ve 3.gün 1 kabak ve artan %25 ini yedim. Hatta 3.gündeki kabağım baya küçüktü yani nerdeyse 1 kabak yemiş sayılabilirim ve ben o kabağı ince ince kesip karabiber, azıcık tuz ve çeşitli baharatlarla harmanlayıp fırınladım. Kabak cipsi yaptım. Yanına da biraz yoğurt alıp yoğurda batırarak yedim gayet güzel oldu.

Ben detoksa başlamadan önce -62,5- kiloydum. İlk gün 1.5 kilo verdim. Detoks bitiminde -58,5- kiloyum. Daha güzel yapsam daha çok kilo verirdim. Ama ailenizle birlikteyseniz bu biraz zor olabiliyor :D Yine de bence gayet iyiydi 3 günde 4 kilo :)

Not: Ben diyetisyen ya da hekim değilim. Kabak alerjiniz varsa, kronik bir rahatsızlığınız varsa, hamile ya da yeni doğum yapmış iseniz, diyabet hastalığınız varsa, tiroid rahatsızlığınız varsa lütfen önce doktorunuza danışın. 




Bana ulaşmak için e-posta ve instagram.  
 

18 Ağustos 2018 Cumartesi

17.08.1999 - 03:02 - 45 Saniye

Aslında bu yazıyı dün yazmak istiyordum gününde ama yazamadım olmadı yapamadım. Yazmam gerekiyor mu? Belki de gerekmiyor. Bu blogda bu yazının ne işi var diye düşünebilirsiniz ama ben bugün hayatını kaybedenleri anmak istedim.
Ben o depremde Sakarya'daydım. Daha küçük bir kız çocuğuydum. Ama korkumu anlatmaya kelimeler yetmez. Her hatırladığımda içimi korku kaplar. Ağlamaklı olurum. Çok şükür ki ben bir yakınımı kaybetmedim. Evimiz yıkılmadı. Mal ve can kaybımız olmadı. Ama o içime yerleşen korku biran olsun unutturmadı kendini. Depremin kelimesinden bile korkardım. Şimdi ise bazen yatağa yattığımda yatak hafif sallansa bile deprem oldu sanıp korkuyorum. Bir ses duysam deprem sesi mi acaba diye düşünüp panikliyorum.
O geceyi unutamıyorum. Şimdi size uzun uzun anlatmayacağım yaşadıklarımı ama kardeşimin gece boyu ağlamasını sonra deprem sırasında ve sonrasında evden çıkmaya çalışırken uyanmayışını hatırlıyorum. Kardeşime bir şey oldu korkusu vardı. O gece depremden belki de 1-2 saat öncesi kendi odamda yatmam gerekiyorken kalkıp annemlerin odasına gitmiş kendime yerde yatak hazırlamış ve orda yatmıştım. Annem uyanıp odama gitmem gerektiğini söylemişti bense burda yatmak istiyorum demiştim annemde ısrarcı olmamıştı. İyi ki de orda yatmışım. Çünkü ayakkabılığımız devrilmişti ve ben muhtemelen geçemeyip ağlayacak ya da altında kalacak ya da karanlıkta ona çarpıp düşüp bir yerimi yaralayacaktım ve annemler benim telaşıma düşeceklerdi. Dedemin kapıdan beni almasını hatırlıyorum. Ayakkabımın öbür tekini buldurmuştum çocuk aklı işte.
Daha birçok şey anlatırım o gece o gün ve devamındaki birkaç günle ilgili ama yazı çok uzun oldu.
Eğer gitmediyseniz Sakarya'da bulunan Deprem Müzesine gitmenizi tavsiye ederim.
O gece aramızdan ayrılanlara Allah'tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyorum.
Bir daha yaşamamamız duasıyla...




Bana ulaşmak için e-posta ve instagram